Roman özeti:
Necati, küçük yaşta annesini ve babasını kaybedene kadar ailesiyle birlikte Büyükada’da yaşamaktadır. Amcası onu İstanbul’a götürüp büyüttü. Amcasının iki kızı var. Necati liseyi bitirdikten sonra askeri okula girdi. Buradan mezun olduktan sonra amcasının yardımıyla Fransa’daki Harp Okulu’na girdi. Fransa’da kalbini biraz eğlendiriyor. Buradan mezun olduktan sonra İstanbul’a döner. İstanbul’dan Şam’a nakledildi. Şam’da iki sıkıcı yıl geçirdikten sonra Bulgaristan’a nakledildi. Bu göreve gitmeden önce bir ay izin alıyor. Amcasına gider. Burada büyük kuzeni kendini vurur ve kocasıyla yaşadığı sorunlar yüzünden sakat kalır. O ve kızı babasının yanına taşınır. Necati bu tatilde yan komşu kızı Zehra’ya aşık olur ve onu beklemesini ister.
Bulgaristan’a giderken tren bir Türk çetesi tarafından durdurulur. Necati’nin subay olduğunu anlarlar ve çeteye dahil ederler. Bu Türk çetesi, Yunan çeteleriyle çatışmaya girer. Bir boğuşmada Nikati ağır yaralanır ve yolunu kaybeder. Terk edilmiş değirmende dört gün kaldı. Birisi onu bu yerde bulur ve hastaneye götürür. Değirmende kaldığı süre boyunca çok kan kaybeder ve yarası enfeksiyon kapar. Doktorlar fıkralarıma bir sonraki hayatta heyecanlanmamalarını, çok heyecanlanırsa öleceğini söylüyorlar. İyileştikten sonra hastaneden ayrılır ve amcasının yanında yaşamak için İstanbul’a döner. İstanbul’a gittiğinde durumu Zehra’ya anlatır ve ayrılır. Necati’nin amcası görev başında ölmüştür ve ondan yeni bir haber gelir. Nilgün, Necati ile ilgilenir ve onu besler. Bir süre sonra Nilgün, Necati ile evlendi. Hastalığı nedeniyle sıradan bir hayat yaşamak için babasından kalan Büyükada çiftliğine yerleşir. Bir süre sonra Leyla çiftliği ziyarete gelir. Lily büyüdü ve küçük bir kız oldu. Necati ve Leyla çiftliği gezer, ata biner ve birlikte gezerler. Bu sırada birbirlerine bağlıdırlar. Ve bir gün baloda Leyla ile dans ederken çok heyecanlanır ve bayılır.
Romanın ana fikri:
Hayat her zaman umduğumuz gibi gitmeyebilir, ancak kendimizi değişikliklere hazırlamalıyız.
4. Kitaptaki olay ve kişilerin değerlendirilmesi:
Nikati. Gençliğini dolu dolu yaşadı ve ne isterse onu yaptı. Hastalığı nedeniyle eski hareketliliğini kaybetti.
Leyla. O çok hoş ve güzel bir kız. Küçük yaşta şakalarıma kalbini kaptırıyor.
NİLGÜN. Yardımsever ve iyi kalpli bir kızdır. Çocukluğundan beri Neqati’ye aşıktır ama bunu söyleyemez.
Romanla ilgili kişisel görüşler:
Olaylar başta akıcı olsa da sonunda okuyucuyu pek etkilemiyor. Eserde yabancı ibareler kullanılsa da anlaşılır bir dille kaleme alınmıştır.
Romanın yazarı hakkında kısa bilgi:
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden mezun oldu (1912). Bursa’da başladığı (1913) öğretmenlik mesleğini farklı okullarda sürdürdü. Milli eğitim müfettişi oldu (1931), Çanakkale milletvekili (1933-1943), Paris’te kültür ataşesi, emekli oldu (1954), kanser tedavisi için gittiği Londra’da öldü. İstanbul’da Karaca Ahmed Mezarlığı’na defnedildi.
romanlar
Gizli El (1922), Çalıkuşu (1922), Damga (1924), Dudaktan Kalbe (1925), Akşam Güneşi (1926), Kadın Düşmanı (1927), Yeşil Gece (1928), Psyche (1928), Yaprak Damla (1930), Kızılcık Dalları (1932), Cennet (1935), Kadim Hastalık (1938), Ateş Gecesi (1942), Mel (1944), Gümüş Köşk (1946), Çiçeğin Yıkımı (1953), Rüzgar Kavağı ( 1950)), Son Çare (1961), Feud (1955).
kurgusal olmayan kitap;
Deif Allah (1927), Sönmüş Yıldızlar (1927), Leyla ve Mecnun (1928), Olağan İşler (1930).
Diğer roman özetleri
kitap özetleri
«Yezid’in Kızı Refik Halit KARAY’ın Özeti Önceki Hastalığının Özeti Reşat Nuri GÜNTEKİN»