medyauzmani.com
Ermeni İddiaları Ve Gerçekler Özeti DR.HÜSAMETTİN YILDIRIM – Rüya Tabirleri

Ermeni İddiaları Ve Gerçekler Özeti DR.HÜSAMETTİN YILDIRIM

İlk kitabın konusu:

Birinci Dünya Savaşı sırasında Ermenilerin izlediği politika

2. kitap özeti:

Avrupa ve Asya kıtaları arasında bir köprü olan Türkiye, Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan boğazları, Orta Asya, Kafkaslar ve Orta Asya’daki doğal enerji kaynaklarının kesiştiği noktada bulunan jeopolitik konumu ile tüm dünyanın dikkatini çekmektedir. Doğu. doğu.

Geçmişte Osmanlı Devleti, bugün ise Türkiye jeopolitik ve jeostratejik konumu nedeniyle çeşitli entrikaların yaşandığı bir bölgeydi.İmparatorluğu yıkmak ve tarih sahnesinden silmek isteyen sömürgeci güçler de Ermeniler. Türklerle yüzlerce yıldır dost olan bu entrikalara bulaştı.

Geçmişte olduğu gibi bugün de Ermeni cemaati üzerinden siyasi ve ekonomik çıkar sağlamaya çalışan ülkeler bulunmakta ve bazı ülkelerde sözde soykırımla Türkleri ve Türkiye’yi tanıma kararları Meclis gündemine alınmaktadır.

Birinci Dünya Savaşı öncesinde sıklıkla üçüncü sınıf vatandaş muamelesi gören Ermeniler, Türklerin Anadolu’ya girmesinden sonra adil ve insancıl Türk törelerinden yararlanmışlar, hatta devlet düzeyinde önemli mevkilere yükselenler bile olmuştur.

Fakat Osmanlı Devleti’nin zayıflamaya başladığı dönemde, hemen her konuda Avrupa müdahalesinin başladığı dönemde Türk-Ermeni ilişkileri bozulmaya başlamış, bu nedenle çoğu cephede düşmanla birlikte Türklere karşı savaşmış, bu da Türklerin kalbine gitmesine neden olmuştur. Anadolu. Yıkık, yüzbinlerce Müslümanın hayatına atıfta bulunuyor.

Toplam 1.397 Ermeni sevk ve iskân mevzuatına uymadıkları gerekçesiyle çeşitli cezalara çarptırıldı. Savaş bölgesindeki halk ve grupların asker hareketlerini engellediği ve istihbarat sağladığı, karşı tarafa yardım ve yataklık ettiği ya da düşman yanında çalıştığı görülmektedir. Yerleşimin amaçlarından biri de sivil halkın savaştan etkilenmesini önlemektir.

Bugün Türkiye’de babalarının ve büyükbabalarının Birinci Dünya Savaşı’nın korkunç olaylarıyla ilgili hikayelerini hatırlayan milyonlarca erkek ve kadın var. Bu hikayeler tecavüzleri ve zorla tahliyeleri anlatıyor ve sorulduğunda keder ve öfkeyle aile geçmişlerini anlatıyor.

Ermeniler gibi Türkler de düşmanları tarafından öldürülmüş ve onlar için düşman Ermeniler olmuş ve Türkler de Ermeniler gibi zorunlu göçe tabi tutulmuş ve bu göçler sırasında birçok insan hastalıktan ve açlıktan ölmüştür.

Türk ilim adamları ve Türk hükümeti, her iki tarafın da çektiği acıların farkına varmaya ve üzülmeye başlıyor, ancak en çok hatırladıkları şey, tabii ki, kendi halklarının çektiği acılar.

Türlerin kendileri, tarihlerini bozanlara karşı çıkmamakla suçludur. 1912 ile 1922 yılları arasındaki korkunç savaşlardan sonra Türkiye tamamen harabeye dönmüştü. Şehirler yok edildi, hayvanlar telef oldu, ağaçlar ve ekinler hiçbir tohum bırakmadan yandı. Ancak bazıları sürekli savaşlar istedi.. Ve Türklerin toprakları düşmanların elinde kaldı.. Savaşlarda her şeyini kaybedenlerin zihinlerinde bir intikam duygusu vardı. Yeni Türkiye Cumhuriyeti’ne bu duygular hakim olursa daha çok ölümler olur. Bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk hükümeti, geçmişteki kayıpları görmezden gelme ve eski düşmanlarla barış imzalama politikası oluşturmuştur. Türk hükümeti, Türk meselesinde Ermenilere ve diğerlerine baskı yapmanın eski kinleri canlandıracağını ve savaşa davetiye çıkaracağını hissetti. Bu nedenle Türkler sorunları hakkında hiçbir şey söylemediler ve bu, o dönemde alınabilecek en iyi karardı. Kimsenin Türkler adına konuşmaması bu noktada olumsuz bir sonuç yarattı.

Türkler politikalarını ancak Ermeni teröristler Türk diplomatları öldürmeye başladıktan sonra değiştirdiler. Arşivlerini açtılar ve savaş dönemine ait belgeleri yayınlamaya başladılar. Yıllar boyunca tekrarlanan bilimsel araştırmaların bir parçası oldular.

Üçüncü kitabın ana fikri:

Tarih yazmak, tarih yazmak kadar önemlidir ve yazar yapanlara sadık olmadığı sürece değişmeyen gerçek, insanlığı hayrete düşüren bir nitelik kazanır.

4. Kitaptaki olay ve kişilerin değerlendirilmesi:

Tamamen gerçek, yaşanmış ve duygusal olarak travmatik olaylarla kaplıdır.

Beşinci kitap hakkında kişisel görüşler:

Akıcı ve etkileyici, okuyucunun okurken olayları yaşıyormuşçasına sürekli olarak anlamasını sağlayan harika bir kitap.

6. Kitabın yazarı hakkında kısa bilgi:

1943 yılında Adana’da doğdu. İlköğrenimini Adana Mehmetçik İlköğretim Okulu’nda, ortaöğrenimini Nurettin Ersin’de ve ardından Atatürk Lisesi’nde tamamladı. 1960 yılında Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Koleji’ne girdi ve aynı üniversitede 1981 yılında yüksek lisans ve doktora derecelerini tamamladı. Aynı üniversitede öğretim üyesi olup ileri düzeyde Almanca ve İngilizce bilmektedir. ve bu türden birçok eseri vardır.

Diğer roman özetleri

kitap özetleri

Savaşçı Doğan Cüceloğlu Kaybolan Kayıp Kadın Esat Mahmut KARAKURT’un Özeti

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın