İçindekiler
Haldon Tanner Kimdir Biyografi Edebi bir şahsiyet olarak çalışır
Cumhuriyet dönemi sanatçılarından biridir. Yurtdışında tiyatro eğitimi aldı. Kabare tiyatrosunun temellerini attı ve Haldon Tanner Tiyatro Okulu’nu kurdu. Epik tiyatroyu Türkiye’de ilk kez sahnede uyguladı ve başardı. Oyunları yurtdışında büyük ilgi gördü ve birçok değerli sanatçının yetişmesine katkıda bulundu. Deneme, hikâye, fıkra, deneme ve gezi yazıları türlerinde de eserler vermiştir. Eserlerinde bir mesaj vermeye çalışmış ve okuyucuyu eğitmeye çalışmıştır. Oyunlarında yöresel karakterleri çizerek bizlere eşsiz bir atmosfer yaratmıştır. Toplumdaki bireylerin yaşam biçimlerini, toplumun aksayan yönlerini, eski ve yeni yaşam tarzı arasında sıkışan insanları, acemi zenginlerin hayatını, toplumun farklı kesimlerinden insanlar arasındaki çelişkileri mizahi unsurlar kullanarak anlatmaya çalıştı.
Sanatçının eserlerinden bazıları şunlardır: Fadıla’nın Eczanesi, Lütfen Dokunma, Barışın Sonu, Ali’nin Kişan Destanı, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım, Kartaran Şa’ban’ın Vatanı, Aptal Kocanın Kurnaz Karısı, Ay Işığındaki Gürültü, Eşeğin Gölgesi (bir oyun); Yaşasın demokrasi, Şişan’da yağmur yağıyor, Ay ışığında Çalışkur, Saat bire on iki, Conchinas, Sancho’nun sabah yürüyüşü, Yalı’da sabah, Yabancılar (hikaye); Devekuşuna Mektuplar, Yollara Düşersem, Ölürsem Tenim Ölür, Ruhlar Ölmez, Yazın Boz Tahtası (Çeşitli Nesir Türleri)…
Başka bir kaynak:
Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu (1935). Almanya’ya gitti, Heidelberg Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okudu, yurda döndüğünde (1938) İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi (1950). Edebiyat Fakültesi’nde tiyatro tarihi dersleri verdi.
“1960’lı yıllarda Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin misafiriydim, Tiyatro Enstitüsü’nde misafir öğretim üyesi olarak dersler verirdim. Bunun için her ayın son haftası gider, Ankara’da kalırdım. sonra İstanbul’daki fakülteme geri döndüm.Altındağ ile arkadaşlığım o zamanlar başladı.Akşamlarımın ve gecelerimin çoğunu orada geçirdim.Gün geçtikçe onlarla gurur duydum.İşte o zaman bir gecekondu mahallesinde geçen bir oyun tasarlamak için yola çıktım. Oyunun konusu bizden olduğu kadar tarzı da bizden olsun istedim.”
Tercüman gazetesinde yazılar, sanatsal ve kültürel fıkralar yazdı (1955-1960), bir süre gazetenin başyazarlığını yaptı (1960). Ayrıca bu fıkralardan bazılarını genel başlıklarla kitap halinde topladı. (Devekuşu’na Mektuplar, 1960, 1977). Pazar sohbetlerine Milliyet’te devam etti (Mart 1974 – Mayıs 1986).
İlk öyküsü Töhmet, Yedigün Dergisi’nde (1946) Haldun Yağcıoğlu takma adıyla gözlem, mizah ve yergiden güç alarak; Konuları, büyük şehirdeki tipik ve türev yaşam hikayeleriyle tanındı.
“Turgut Özkmen’in Konuşması – Konuşması”