Kitabın Yazarı: İpek Ongun
Hayat:
1961’de American College for Women Arts Bölümü’nden mezun oldu. Yazar, yazarlık kariyerine 1980’de başladı. Genç yetişkinler için yazdığı romanlardan sonra, gençlere yaşam kültürü ve kişisel gelişim gibi konularda yardımcı olmayı amaçlayan bir üçleme yazdı. Bu kitaplardan ilki 1991 yılında TÜYAP’ın “Altın Kitap Ödülü”nü kazandı. Ayrıca gençlik için yaptığı çalışmalardan dolayı Rotary Kulübü’nden “1995-1996 Mesleki Hizmet Ödülü” aldı. İpek Ongun, Oriflame tarafından 250.000 kişinin katıldığı halk oylaması sonucunda 1998 yılında Yılın En Başarılı Kadın Yazarı seçilmiştir. Yazar halen evli ve iki kız çocuğu babasıdır ve Mersin’de yaşamaktadır.
tüm işi.
Küçük bir kız için gizli defter
arkadaşlar arasında
ayaklarının üzerinde
Adım adım hayata
Hayat bu
düğün zamanı
Yarım Harting elması
sabah ışıltısı
ışıltı içinde yaşamak
bu hayat senin
lütfen beni Anla
Kahramanlar ayaklarının üzerinde duruyor:
Zafer: Sera’nın romantik bir ilgi duyduğu erkek arkadaşı.
Sera: Ana karakter, yazarın kendisi.
Mualla Hanım: Bir öğretmen.
Scylla: Sera’nın kuzeni.
Bu kitap 24 Haziran’da başlıyor. Serra, yaz tatili için gittiği İzmir’de kuzeni Sela’nın anlattıklarıyla başlıyor konuya. Amerika’da okuyan arkadaşı Zeynep Nilgün’ün Amerikalı genç bir adamla evlenmeye karar veren ablasını ve bunun evdeki yansımalarını anlatıyor. Büyüklerin bu olaya yaklaşımından, anne babanın olaya olumlu yaklaşımından ve Nilgün’ün küçük yaşta böyle bir karar almasıyla ilgili izlenimlerinden bahsediyor. Bu sırada Sıla’nın çılgın hareketleri, bilinmeyen bir mankenlik ajansına model olmak için boyun eğmesi, tanımadığı insanlara aşık olması ve fevri, sorumsuz hareketleri yer alır. İzmir’den bir grup arkadaş ile Akdeniz turuna katılmak. Bu onun annesinden ayrı ilk yolculuğu. O, 18 yaşına yeni girmiş iki lise öğrencisi ve bu yolculuğu ayaklarının üzerinde durmanın ilk aşaması olarak görüyor. Kendisinde büyük değişiklikler görmeye başladı. Bir keresinde annesini iş için üç günlük yurt dışına göndermiş ve bu süre zarfında onu evde yalnız kalmaya ikna etmiş ve çok da iyi sonuç vermiş.
Erkek arkadaşının başka biriyle çıkıyor olması onu mahvetmişti ama gençliğinde ilk sevdiği şeylerden birinin bu olduğunu ve yaşayarak unutması gerektiğini biliyordu ve bunu bir olgunluk aşaması olarak görüyordu. Arada bir, anneannesini ve görüşmediği babasını ziyaret etmek için Ankara’ya gider. Yeni hanımdan babasının evlenmeyi düşündüğünü duyar, bu da olgun görünen yetişkinlerin aynı çocukluk hatalarını yapabileceği anlamına gelir. Sık sık günlüğüne okulda olup bitenlere yer verir. Özellikle hocası Mualla Hanım’ın hayata atlamak ve kendi ayakları üzerinde durmak konusunda verdiği tavsiyeler öğrencileri çok etkiliyor. Sera, meslek seçimi konusunda önceden karar vermeleri yönündeki tavsiyelerinden yola çıkarak, gezme ve izleme tutkusunun turizm mesleğine daha yatkın olduğunu da keşfetmesini sağlar. Bunda hafta sonları bir seyahat acentesinde çalışmaya gidiyor. Burada asıl aradığı mesleğin turizm olduğunu keşfeder ve kararını verir. Mualla o yılın 10 Kasım’ında Ankara’da Anıtkabir’e bir ziyaret düzenledi. Serra bu geziden o kadar etkilenmiş ki bu gezi hakkında “10 Kasım ve Atatürk” başlıklı bir yazı yazıp Mualla Hanım’a hediye etmiş. Yazarlığı çok beğenilmiş ve özel bir eğitim okulunun düzenlediği “10 Kasım ve Atatürk” adlı kompozisyon yarışmasına gönderilmiş ve Amerika gezisi ile ödüllendirilmiştir. Yarışmada Serra’nın yazısı birinci olur ve iki haftalık Amerika gezisi kazanır. Şubat ayında yine tek başına yeni yerleri ve dünyayı keşfetmeye koyulur. Sırf bu geziye çıkmak için bile ilk kez pasaport, vize ve uçak bileti almak gibi birçok sorunla karşılaşan Sera, tüm bunları tecrübesiyle aşmayı başarmıştır. Sera, kendisini ayakta tutacak yıldızını bulmuştur. Artık kararını vermiş ve turist olmaya karar vermiş. Akdeniz gezisinin, bir yazı yarışmasını kazanmasının ve Amerika Birleşik Devletleri gezisinin kendisine çok şey kazandırdığına inanıyor. Kalbi ve zihni zenginleşir. Connet’e gelince, bütün yolculuk boyunca onu hatırlamamıştı bile.
A. KİTABİN ANA FİKRİ:
Bu kitabı okuduğunuzda, mutluluğu başkalarının gözlerinde değil, kendi içinizde aramanın önemini anlıyorsunuz.
Kitap yenilikleri:
Yazar İpek Ongun, dünyanın her yerinde 13-18 yaş grubuna yönelik kitapların olduğunu ancak ülkemizde olmadığını fark ederek bu boşluğu “ayağa kalkarak” doldurmaya çalıştı.
c. Kitapla ilgili genel değerlendirme ve değerlendirmeler:
Eser, yazarın gençliğini anlatan bir günlük şeklinde yazılmıştır. Günlüğü, evin penceresinden görünen en sevdiği kiraz ağacını anlatırcasına mektup şeklinde yazmıştır. Gençleri içine alan ama herkesin keyifle okuyabileceği gevşek ve rahat bir çalışma.
Diğer roman özetleri
kitap özetleri
«Niva Ilgın OLUT Özeti Devlet Ana Özeti Kemal Tahir»
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]